SINAV DUALARI

Haziran 04, 2020


İslam’da namazın kılınmadığı tek bir senaryo bile yoktur. Çölde giysisiz, yönsüz kalsanız, kumları eşeler kendinizi olabildiğince kapatır, mümkün mertebe bir yön tayin eder, kumla teyemmüm alır, namazınızı kılarsınız.
Bu yön tayin etme şekli ise İslam dünya görüşünden büyük esintiler taşır.  Bulunduğunuz ortamda yön tayin edecek bir argümanınız, aletiniz, hesaplama yönteminiz, sorabileceğiniz insan varsa sorar ve kılarsınız. Eğer, araştırmanıza rağmen, yanlış hesapladı ve yanlış yöne kıldı iseniz (normal şartlarda maksium 45 derece sapma toleransı öngörülmüştür.) namazınız oldu kabul edilir. Fakat hiçbir şekilde araştırmadan namaza durursanız, doğru yöne isabet etseniz bile namazınızı iade etmeniz gerekir. Subhanallah! Yaradan açık açık  bize zaferi değil seferi emrediyor. Her seferinde, küçük, büyük her meşgalemizde.
Bunu alın, hayatınızdaki her gidişinize uygulayın. Yaradan ne varmayı, ne hızlı varmayı, ne mükemmel varmayı emrediyor. Bize emredilen tedbirle, gayretle yol tutuş.
Sınavlara da böyle yaklaşıyorum. Çocuklarının hayatlarının baharında bu strese maruz kalmamaları gibi bir seçenekleri yok. En vurdumduymaz gözüken yavru bile bu stresten mutlaka nasibini almıştır. Belki onu “vurdum duymaz” diye yargılayan ebeveyninin sezinleyemediği bir mekanizma ile stresini dışarı vuruyordur.
 Sınav dualarına ise,elimizden geleni yaptıktan sonra, “stresimizi kontrol altına almak” gibi yeterince kontrol edemediğimiz süreçlerde “Ya rabbi, ben acizim, gücüm burada bitiyor, senin yardımın olmaksızın ileriye gidemem. Düşmeden tut elimi.” demenin bir ifade biçimi olarak yaklaşalım. 
Hamile olmadan bebek sahibi olmayı umamıyorsak, ocağa bir tencere yemek koymadan akşama masada yemek umamıyorsak, yola çıkmadan bir yere varmayı umamıyorsak;  (işte bunların hepsi “fiili dua” dediğimiz, “dua”nın sözlü olmayan kısmıdır.) çalışmaksızın okuduğumuz dualarla bir mucize ummamız, Cenab-ı Hakk’ın evrene koyduğu fizik kurallarına aykırı olur. Hatırlayalım ki, duanın kabul şartlarından biri de “C.Hak’ın evrene koyduğu fiziki, biyolojik, sosyolojik kanunlara aykırı olmamalarıdır."
O halde sınav dualarından beklentimiz, fiili duamızı gerçekleştirdikten sonra, -sınav örneğinden gidelim- elimizde olmayan, hastalıklar, sakatlıklar, gecikmeler, resmi prosedürler, trafik, çevreden gelen rahatsız edici unsurlar, kontrol edilemeyen kaygı, unutkanlık, bir anda moralimizi yerle bir edecek olaylar gibi kontorülümüz dışı, örnekleri sınırlandırmamızın mümkün olmadığı tüm tatsız ihtimalleri Yaradana  havale etmek olsun. Gece-gündüz gözlerimizin nurunu akıtarak verdiğimiz emekleri en hayırlı sonuçlara ulaştırması için artık ona teslim ettiğimizin bir ifadesi olsun tüm dualarımız. Ve günlük manevi gıda ihtiyacımız gibi düşünerek, her gün tekrar etmeye çalışalım:

رَبِّ اَدْخِلْن۪ي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْن۪ي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ ل۪ي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَص۪يرًا

1- “Yâ Rabbi! (Hicretle gireceğim yere) beni doğruluk (ve hoşnutluk) üzere dâhil et. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk (ve hoşnutluk) çıkışıyla çıkar. Bana tarafından yardım edici bir kuvvet (iktidar) ver.” (İsrâ Sûresi/80.Ayet)
"Rabbi edhılnî müdhale sıdkin ve ahricni muhrace sıdkin ve'c'al li min ledünke sultânen nasîrâ." 

قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ . وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ . وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ . يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ .  

2-  “Rabbim! Benim gönlüme genişlik ver. Benim işimi kolaylaştır, dilimden de (şu) düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.” (Taha Suresi/25-28)
“Rabbişrah li sadri. Ve yessir li emri. Vahlul ukdeten min lisani. Yefgahü kavli ”

"رَبِّ يَسِّرْ وَلاَ تُعَسِّرْ، رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْر"

3- "Rabbim! kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır"
"Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr" 

رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا و فهماً والحقني باالصالحين

4- “Rabbim benim ilmimi ve anlayışımı artır, ve beni salihlerin arasına al.” (Taha Suresi/114)
Rabbi zidni ilmen ve fehmen ve el-hıkni bi's salihin.

يا حفيظ، يارقيب، ياناصر، ياالله

5- “Ey koruyan, Ey gözeten, Ey yardım eden, Allah'ım”
Ya hafiz, Ya Ragib, Ya Nasır, Ya Allah,

ياَحَىُّ ياَقَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ اَسْتَغِيسُ

6- “Ey daima hayatta olan Hayy, bütün varlıkları ayakta tutan Kayyum! Rahmetinin hakkı için senden yardım istiyorum.”
Ya Hayyu,Ya Kayyumu, Birahmetike Esteğisu

YEDİ AYET:

قُلْ لَنْ يُص۪يبَنَٓا اِلَّا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَنَاۚ هُوَ مَوْلٰينَاۚ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

1- “Deki: Bizim başımıza ancak Allah’u Teala’nın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim Mevlamızdır. O’nun için mü’minler ancak allah’a güvenip dayanırlar.” (Tevbe Suresi/51)
"Kul len yusîbenâ illâ mâ keteba(A)llâhu lenâ huve mevlânâ ve’ala(A)llâhi felyetevekkeli-l mu'minun"

وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪يبُ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ

2- “Eğer Allah’u Teala sana bir zarar dokunduracak olursa, o zararı Allah’tan başka giderecek yoktur. Ve eğer Allah’u Teala,, sana bir hayır murad ederse, o iyiliğin sana ulaşmasına engel olabilecek de yoktur. Allah’u Teala, fazl’u keremi ile kullarından dilediğine verir. allah Gafur’dur. Suçları örtücü, günahları bağışlayıcıdır. Rahim’dir. Kullarına acıyandır, merhametlidir.” (Yunus Suresi/107) 
"Ve-in yemseska(A)llâhu bidurrin felâ kâşife lehu illâ hu(ve) ve-in yuridke biḣayrin felâ râdde lifadlih(i) yusîbu bihi men yeşâu min ‘ibâdih(i)vehuve-l ġafûru-rrahîm"

اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ

3- “Doğrusu ben, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Yeryüzünde hareket eden hiç bir canlı yoktur ki, idaresi onun elinde olmasın. Benim Rabbim doğru yol üzeredir.” (Hud Suresi/56)
 "İnnî tevekkeltu ‘ala(A)llâhi rabbî verabbikum mâ min dâbbetin illâ huve âḣiżun binâsiyetihâ  inne rabbî ‘alâ sirâtin mustekîm(in)"

"وَكَاَيِّنْ مِنْ دَٓابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَاۗ اَللّٰهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْۘ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ

4- “Nice canlı hayvanlar vardır ki, zayıflıklarından dolayı rızıklarını elde edemiyorlar. Onları ve sizi Allah’u Teala besliyor. O Semi’dir (en iyi işitendir), Alim’dir." (Ankebut Suresi/60)
"Vekeeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rizkaha(A)llâhu yerzukuhâ ve-iyyâkum vehuve-ssemî’u-l’alîm(u)"
.
مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

5- “Allah’ın insanlara göndereceği herhangi bir rahmet ve nimeti engelleyip tutacak yoktur. Bir şeyi de tutarsa onu da sonradan sizlere ulaştırabilecek yoktur. o Aziz’dir, her şeye galiptir. Hakim’dir, hükmünde hikmet sahibidir.”(Fatır Suresi/2)
"Ma yeftehillahu lin nasi min rahmetin fe la mumsike leha, ve ma yumsik fe la mursile lehu min ba'dih, ve huvel azizul hakim."

وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللّٰهُۜ قُلْ اَفَرَاَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ اَرَادَنِيَ اللّٰهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّه۪ٓ اَوْ اَرَادَن۪ي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِه۪ۜ قُلْ حَسْبِيَ اللّٰهُۜ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ

6- “Ey Rasulüm şüphesiz ki kafirlere ‘yerleri ve gökleri kim yarattı?’ diye sorsan, elbetteki ‘Allah’tır’ diyecekler. Ey Rasulüm! Sen de deki, o halde söyleyin bakalım: Allah bana bir zarar verirse, o taptıklarınız O’nun bu zararını giderebilirler mi? Veyahut Allah bana bir nimet veya afiyet dilerse, onlar Allah’ın bu nimetine engel olabilirler mi? Ey Rasulüm! De ki: ‘Allah bana kafidir.’ Tüm tevekkül edenlerin tevekkülü ancak O’nadır." (Zümer Suresi/38)
"Vele-in seeltehum men ḣaleka-ssemâvâti vel-arda leyekûlunna(A)llâh(u) kul eferaeytum mâ ted’ûne min dûni(A)llâhi in erâdeniya(A)llâhu bidurrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî birahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih(i) kul hasbiya(A)llâh(u) ‘aleyhi yetevekkelu-lmutevekkilûn(e)"

فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ

7- “Ey Rasulüm! Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki: ‘Bana Allah yeter. O’ndan başka kendisine ibadet edilecek hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na güvenip bağlandım. Ve o büyük arşın sahibi Rabbimdir.” (Tevbe Suresi/129)
"Fe-in tevellev fekul hasbiya(A)llâhu lâ ilâhe illâ hu ‘aleyhi tevekkeltu vehuve rabbu-l’arşi-l’azîm(i)"

Bu ayetleri (hayız-nifas halinde okunmaz) vesvese, evham, endişe, strese bağlı uyku bozuklukları, kontrol altına alamadığınız her türlü kaygı durumları, örneğin mahkeme süreçlerinizde, anlamları ile birlikte, dilediğinizce okuyabilirsiniz. Hayız ve nifas halinde sadece anlamlarını okumanız bile bilinç altınızda büyük bir telkin olacaktır biiznillah. 

 وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًاۙ
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِه۪ۜ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا

8- "Ve onu hesaba katmadığı (hiç ummadığı) bir yönden rızıklandıracaktır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, kendisine kâfidir (onu asla sahipsiz bırakmayacaktır) . Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip amacına ulaştırandır. Allah, her şey için bir ölçü koyup (geçerli) kılmıştır. (O her konuyla ilgili bir miktar ve mikyas/tartma ve kıyaslama ayarı yaratmıştır.)" (Talak  Suresi 2-3)
"Vemen yetteki(A)llâhe yec’al lehu meḣracâ(n)Ve yerzukhu min hayśu lâ yahtesib(u) vemen yetevekkel ‘ala(A)llâhi fehuve hasbuh(u) inna(A)llâhe bâliġu emrih(i) kad ce’ala(A)llâhu likulli şey-in kadrâ(n)"

Her ne zaman, köşeye sıkışsam, yalnız kalsam, çaresiz gibi hissetsem, O’na güvenip dayanmamızı hatırlatan şu ayetlerle O’na sığınır ve işimi O’na havale ederim. Çoğu zaman aklımda bir çözüm olmaz. Çözüm gibi gözükenler de kırık dökük, virajlı bir takım dönemeçlerdir. Rabbim, sonsuz, sınırsız hazinesinden, hiç düşünemeyeceğim çözümleri önüme sunarak ikramlandırmıştır, her seferinde. Oysa ki, o ahirete irtihal etse, bizler O’na da razıyız. Yeter ki verdiği imtihanlar gazabından olmasın. Yeter ki şeytana uyup O’na isyan etmeyelim. Ama o, kullarını darda bırakmıyor. Yeter ki biz, doğru dua etmeyi ve O’na hakkıyla dayanmayı bilelim. En azından deneyelim.
(Hayız-nifasken sadece manası okunabilir, dilediğiniz vakit, dilediğiniz kadar okuyabilirsiniz.)

9- Fatiha, İhlas, Felak, Nas, Ayete’l-Kürsi gibi Rasulullah’ın hadislerde koruyucu olduğunu belirttiği sureler.

Duaların kabul olduğu seher vakti, yolculuk halleri, yağmur yağarken gibi durumlara sığınarak; duası reddedilmeyen anne-baba duası, misafir duası, gönlü kırıkların duası gibi kullarından da bize eşlik etmelerini isteyerek, ısrarla dua edelim. Rica ederek, vermese de olurmuş gibi değil; yalvararak, yalvarmanın kelamına ve ruhuna uygun olarak “Ver Ya Rabbi! Sen vermezsen senden başka gidecek kapımız mı var! Sen vermezsen başka verecek yok! Yine senin kapına geliriz...” gibi C.Hakk’ın rahmetini çekecek şekilde dua edelim. Dünyada borç istediğimiz birisinden bile neden kendisini seçtiğimizi ifade ederek, cömertliğini vurgularız. C.Hakk ise bizim övgülerimize ihtiyacı olmaksızın, hadd-i zatında “Hamid” yani “tüm övgülere layık”tır. Dua edersek biz, O’nun yüce vasıflarını kabullenmiş ve şifalanmış oluruz.

*Kıymetli okuyucu; bir ilaçtan nasıl içeriğini bilmesek de fayda görüyorsak, Kur’an ayetleri de anlamlarını bilmeksizin okuduğumuzda ibadettirler ve hayatımıza teceli ederler. Her mü’min buna inanır. Fakat anlamlarını bildiğimizde imanımız kuvvetlenir, bilinçaltımızda telkin etkisi oluşur. İkisini birden yapabilecek güç sizlerde fazlasıyla var diye düşünmekteyim.
Bir ilacı içmeden nasıl şifalanamıyorsak, dualarımız da ilacımızı başkalarına içirircesine tamamen başkalarına devretmemeliyiz. Bizzat bizler üstlenmeliyiz. Elbette anneler, babalar, dostlar dualarıyla destek olacaklardır; fakat buna destek diyebilmek için bizim dillerimizin de dualardan bizzat nasibini alması gerekir, bunu unutmayalım. Duasızlık en büyük nasipsizliktir: “De ki: Dua ve yalvarmalarınız olmasa Rabbim size ne diye kıymet versin?” (Furkan Suresi/77)

*Kur’an ayetleri hayız/nifas hallerinde okunmaz. Fakat Kur’an’daki dua ayetleri, özlerinde “dua” olmaları yönüyle bu durumlarda yine “dua niyetiyle” okunabilir. Detaylı açıklama için Diyanet web sitesindeki fetva platformunu inceleyebilir, “Alo Fetva” hatlarına müracaat edebilirsiniz.
** Her dili kendi alfabesinde okumak zorundasınız. Başka bir alfabeden okumak çok ciddi anlam kaymalarına ve kayıplarına yol açabilir. Örneğin Arapça’da üç çeşidi olan “h” harfinin Türkçe’deki karşılığı tektir. Türkçe’ye uyarlanmış Arapça metinden okuduğunuz “h” harfinin hangisine karşılık geldiğini asla bilemezsiniz. Söz gelimi hırıltılı “ha خ” harfi ile “haleka خلق” kelimesi, “yaratmak” anlamına gelirken aynı kelime tek bir harf farkıyla, tek bir telaffuz farkıyla, boğazın sıkılmasıyla çıkarılan “ha ح” harfi ile okuduğunda “traş etmek” anlamını verir. Hangisi olduğunu nereden bilebileceksiniz? Tabiki Arapça metinden okuyarak. Burada Türkçe uyarlama metinlerini vermemizin amacı Arapçasında tereddüt ettiğiniz yerlerde doğrulama yapabilmeniz içindir. Bu açıklama zorlaştırmaktan çok daha ötede, ömrümüzün pek çok yılı ve imkanı arasında Kur’an öğrenmeye açmamız gereken zamanın zaruriliğini vurgulama amacı taşır. Vesselam.



  • Paylaş:

BUNLARI DA İNCELEMEK İSTEYEBİLİRSİN

36 yorum

  1. Oldukça faydalı bir içerik olmuş, Allah sizden razı olsun. Rabbim ilminizi arttırsın.

    YanıtlaSil
  2. Allah razı olsun Rabbim ilminizi artırsın

    YanıtlaSil
  3. Ev hanımı iken hep hayal kurdugum dukkani actim ve pandemi baskadi...bu da rabbimin imtihanidir dedim...dualariniza talibim...dukkan bereketi,hairli kazanc icinde yazi hazirlarsaniz memnun olurum..okuyoruz ama eksigimiz olabilir...Allah razi olsun @bestapilav

    YanıtlaSil
  4. Allah razı olsun çok güzel bir çalışma olmuş ❤️

    YanıtlaSil
  5. Allah c.c razi olsun. Faydalanmayı her daim nasip etsin Rabbim.

    YanıtlaSil
  6. Allah razı olsun güzel hocam��

    YanıtlaSil
  7. Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  8. Hocam Rabbim ilminizi ve ömrünüzü bereketli kılsın

    YanıtlaSil
  9. Allah razı olsun hocam 🏵️

    YanıtlaSil
  10. Naime Eryıldız4 Haziran 2020 15:27

    Allah razı olsun hocam ��️

    YanıtlaSil
  11. Çok açıklayıcı ve faydalı
    Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  12. Allah razı olsun elinize emeğinize yüreğinize sağlık allah ilminizi arttırsınn

    YanıtlaSil
  13. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  14. İstifade edeni bol olsun inşallah, sevgiler💕

    YanıtlaSil
  15. Çok teşekkürler. Rabbim razı olsun. Selam ve sevgiler 🌹

    YanıtlaSil
  16. Teşekkür ederim, cümlemizden.

    YanıtlaSil
  17. Çok güzel dualar hepimize faydalı olacaktır inşallah. Allah razı olsun, hayır uğraşlarınızı artırsın inşallah.

    YanıtlaSil
  18. Rabbim ilminizi arttırsın. Ellerinize sağlık, Allah kabul etsin dualarımızı inşallah.

    YanıtlaSil
  19. Allah cc razi olsun cok feyizli bi okuma oldu

    YanıtlaSil
  20. Allah razı olsun ... Allah sayınızı arttırsın . Öyle güzel bir şeye vesile oldunuz ki . Rabbim de sizi güldürsün ...

    YanıtlaSil
  21. Allah razı olsun hocam,bu güzel bilgilendirmeler için.

    YanıtlaSil
  22. Allah sizden razı olsun hocam �� tam da YKS öncesi çok faydalı oldu.

    YanıtlaSil
  23. Allah razi olsun...ihtiyaca binaen nnasil da onume dusuverdi..💜💜💜

    YanıtlaSil
  24. Allah razı olsun sıkışık hissettiğim bir zamanda karşıma çıkmıştı tam ihtiyacım olan dil ve mana ile önce yazınızla şimdilerde de duaları tekrar tekrar okumakla ve teskin olmamı sağladınız. Allah işlerinizi bereketlendirsin.

    YanıtlaSil
  25. Dualar için çok teşekkür ederim. Hepsinin bir arada olduğu güzel bir kaynak olmuş. Fakat favorilere ekleme işi nasıl yapılıyor bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.

    YanıtlaSil
  26. Allah'ın hayızlı kadınlar için yasakları Kur'an'da sabittir. 'Okuyabilirsiniz...'

    YanıtlaSil
  27. Hayızlı iken Kur'an okumak, namaz kılmak, oruç tutmak hususunda Rabbimizin açık bir emri /hükmü olmadığı halde bazı alimler neye göre yasaklıyor? Bazı hadisleri kaynak gösteriyorlar ancak bir ibadetin yapılmaması için verilecek izin onu emredenin yani Allahın tasarrufunda değil midir? Özellikle namaz gibi en ağır hastalıkta bile tekine izin verilmeyen bir ibadet için peygamber bile olsa "sen şu vakitte kılma" deme yetkisi var mıdır? Sevgili Merve hocam, bu konuyla ilgili bir yazı yazarsanız çok sevinirim ��

    YanıtlaSil
  28. Betül Fındık27 Haziran 2020 12:14

    Teşekkürler Merve hanım :) bir de sorum olacak. Taha Suresi 114.ayettin aslında sadece Rabbi zidni ilmen kısmı var. Ve fehmen ve el hıgni bissalihin kısmı yok. Ben de sizin yazdığınız şekilde duyup ezberlemiştim ama ayetin kendinde olmadığını fark ettim. Asıl kısmının yanına ekleyip söylediğimiz kısmı direk bir kaynağa dayanıyor mu yoksa fehm ve salihlik hep istenen şeylerden olduğu için mi ekliyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kısım Şuara Suresi 83. ayette Hz.İbrahim'in duası, Yusuf Suresi 101.ayette de Hz. Yusuf'un duası olarak iki yerde geçer. Kur'an'da direk geçmeyip peygamber sav'den gelen dualar vardır, o dualar da biz öyle dua edelim diye bize öğretilmiştir. Veya Kur'an'da bazı dualar vardır, onları da yalnızca özel durumlarda (afet, ölüm tehlikesi vs) etmek doğru bulunmuştur.

      Sil
  29. Allah razı olsun Merve kardeşim sağolasın hafızlık sınavı var şuan kapıda bu güzel duaları okuyoruz seni anarak

    YanıtlaSil